YEŞİL ÇAY
“Es-sohbetü
bilâ çay / Ke’s-semai bilâ ay”
(Çaysız
sohbet, aysız gökyüzüne benzer.)
Sizlere son zamanlarda ablamın sağlıklı yaşam takıntısından bahsetmek
istiyorum. Bu takıntıların en başında başlıktan da anlaşılacağı gibi yeşil çay
geliyor. Neden siyah çay içmiyorsun sorularıma daha sağlıklı hem yağ
yıkımını da hızlandırıyormuş gibi cevaplar veren ablam için kollarımı sıvayıp
başladım yazmaya .. Yeşil çay denilince herkesin aklına sağlıklı olduğu
gerçeğinin geldiğini biliyoruz. Ama maalesef sadece biliyoruz, araştırmadan
sorgulamadan biliyoruz. Halbuki yalnızca yararlarını değil zararlarını da
bilirsek sağlıklı kaliteli bir hayat yaşayabileceğimizi bilmiyoruz. Bu yüzden
buradan bütün yeşil çaycılara ve sağlıklı yaşam tiryakilerine selam göndererek
başlıyorum…
Öncelikle çayın nasıl bulunduğunu anlayalım. Zamanın birinde (milattan
önce 2737 yılında) Çin imparatoru Shen Nung bir gün bahçede oturuyormuş.
Bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken çalılıklardan birkaç yaprak kaynar
suyun içerisine düşmüş. Yapraklar hoş koku verince imparator merak edip suyun
tadına bakmış ve mucize içeceğimiz çay bulunmuş. Tabi ki bu çay
çeşitlenip yayılarak dünyada en çok içilen içecek haline gelmiş.
Türkiye de çay denilince hepimizin aklına Karadeniz (Rize çevresi ve
Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordunun kıyı şeridinde) gelir. Ülkemizde bilindiği
üzere siyah ve yeşil çay tüketimi diğer çaylara nazaran daha fazla. Yeşil çay
siyah çay ile aynı bitkiden (camellia sinensis) üretilir. Peki bu çayları
farklı kılan nedir? Bitkinin yaprakları yavaş yavaş kurutulup oksijene maruz
kalınca siyah çay oluşur ancak yaprakları toplanır toplanmaz hızlı kurutma
işlemi görmesiyle ise yeşil çay oluşur. Bu farklılıklardan dolayı yeşil çay
siyah çaya göre daha fazla anti-oksidan barındırır. Tat ve renkleri farklıdır.
Siyah çay tazeliğini yıllarca koruyabilirken yeşil çay 1 yıl kadar taze
kalabilir.
Yeşil çayın faydaları saymakla bitmez ancak ben sizin için en mühimlerini
sıralamaya çalışacağım.
Ø Yeşil çay içindeki EGCG
(Epigallokateşin Gallat) madde sayesinde kanser hücrelerinin gelişmesini
önlüyor. Düzenli içilmesi halinde prostat kanseri riskini üçte iki azaltıyor.
Ayrıca bu madde sigara kullanımının toksik etkisini de azaltıyor.
Ø İçerisindeki kafein sayesinde
yorgunluk ve uyku halini azaltıyor. İyi bir idrar söktürücü olmasını da
sağlıyor. Böylece zayıflamada büyük rol oynuyor.
Ø Yeşil çayın içerisinde flavonoidler
bulunur. Bu flavonoidler bitkiye parlak sarı, turuncu ve kırmızı renklerini
veren ve içerisinde 6000 den fazla farklı maddelerden meydana gelen
pigmentlerdir. Bu pigmentler kan damarlarının güçlenmesinde yardımcı olur.
Ø Yeşil çay içerisindeki polisakkaridler
sayesinde kan şekerini düşürür.
Ø İçerisinde bol miktarda E vitamini
barındırır. Yaşlanmayı geciktirir.
Ø C vitamini sayesinde stresi azaltır,
gribi önler.
Ø Böbrekler tarafından salgılanan
hipertansiyonun başlıca nedenlerinden olan angiotension converting enzyme (ACE)
etkilerini hafifletir.
Ø Açlık hissini bastırır.
Ø Kemik yapımını uyarır ve yıkımını önler.
Ø Besin zehirlenmesinde yan etkileri
ortadan kaldırır.
Kanser ve Yeşil çay
Purdue Üniversitesi’nde Tıp kimyası ve moleküler farmakoloji dalında profesör olan Dorothy Morre ve James Morre çifti Amerika da bir araştırmacıyla yapılan söyleşide yeşil çayın kanseri önlediğini duymuş ve detaylı araştırma yapmaya karar vermişler. Yaptıkları araştırmada kanser hücrelerin yüzeyindeki bir enzimle yeşil çaydaki bileşiklerin etkileşmesinden kaynaklandığını belirtmişlerdir. Hücrelerde birçok görevi yerinde getirilmesinde yardımcı olan NOX enzimi normal hücrelerin ve kanser hücrelerin çoğalması için gereklidir. Normal hücreler sadece bölünecekleri zaman NOX enzimi aktivitesini göstermesine rağmen kanser hücreleri NOX enzim aktivitesini her zaman gösterme özelliğine sahiptir. Bu enzimin fazla aktif şekli TNOX (tümörlü enzim) kanser hücrelerinin çoğalmasını sağlar. Bu araştırmacılar NOX enzimi ile yaptıkları deneyde Epigallokateşin gallat (EGCG)’ın kanserli hücrelerdeki TNOX aktivitesini yavaşlattığını, normal hücrelerde NOX aktivitesini yavaşlatmadığını tespit etmişlerdir. Yine epidemiyolojistlere göre günde 4 fincandan fazla yeşil çay içenlerin kansere yakalanma riskinin daha az olacağını belirtmiştir.
Başka bazı araştırmalara göre yeşil çayı
günde en fazla 2-3 bardak tüketmek gerekiyor. Her besinde olduğu gibi yeşil
çayın fazla tüketiminde de bazı sorunsallarla (vücutta tahribatlar)
karşılaşabiliriz. Normalden fazla tüketilen yeşil çay en başta böbrekleri
olumsuz etkiliyor. İçerisinde yüksek miktarda kafein bulunduğu için uykusuzluk
düzenini bozabiliyor. (Hamile bayanlar çok içtiğinde bebeklerinde de uyku
sorunu görülebilir.) Bunun yanı sıra fazla tüketimi sinirlilik, uykusuzluk,
kalp çarpıntısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ishal ve iştah kaybı gibi ciddi
yan etkilere sebep olabilir. Kalp sorunu, yüksek tansiyon, böbrek sorunları,
karaciğer sorunları, mide ülseri, anksiyete (psikolojik sorun) , anemi,
kansızlık, diyabet, glokom ve osteoporoz gibi hastalıkları bulunanlar doktora
danışmadan yeşil çay tüketmemelidir. Yeşil çayın bazı ilaçlarla da etkileşime
girmesi de cabası.. Eğer şu ilaçlardan birini kullanıyorsanız size önerim yine
bir doktor tavsiyesi.. Adenozin,
Antibiyotikler, Doğum kontrol hapları, Simetidin, Klozapin, Dipiridamol,
Disulfiram, Östrojen takviyeleri, Antidepresan ilaçlar, Lityum, İnceltici ve
pıhtılaşma için kullanılan ilaçlar, Tansiyon ilaçları, Şeker hastalığı
ilaçları, Nikotin bandı, Pentobarbital, Riluzole (Rilutek), Warfarin
(Coumadin), Verapamil..
Yarın gidip yeşil çay almalı, bir güzel de tüketmeli bu yazıdan sonra (:
YanıtlaSil