17 Ağustos 2015

CAMELLİA SİNENSİS







YEŞİL ÇAY

“Es-sohbetü bilâ çay / Ke’s-semai bilâ ay”
(Çaysız sohbet, aysız gökyüzüne benzer.)
           Sizlere son zamanlarda ablamın sağlıklı yaşam takıntısından bahsetmek istiyorum. Bu takıntıların en başında başlıktan da anlaşılacağı gibi yeşil çay geliyor. Neden siyah çay içmiyorsun sorularıma daha sağlıklı  hem yağ yıkımını da hızlandırıyormuş gibi cevaplar veren ablam için kollarımı sıvayıp başladım yazmaya ..  Yeşil çay denilince herkesin aklına sağlıklı olduğu gerçeğinin geldiğini biliyoruz. Ama maalesef sadece biliyoruz, araştırmadan sorgulamadan biliyoruz. Halbuki yalnızca yararlarını değil zararlarını da bilirsek sağlıklı kaliteli bir hayat yaşayabileceğimizi bilmiyoruz. Bu yüzden buradan bütün yeşil çaycılara ve sağlıklı yaşam tiryakilerine selam göndererek başlıyorum… 
           Öncelikle çayın nasıl bulunduğunu anlayalım. Zamanın birinde (milattan önce 2737 yılında) Çin imparatoru Shen Nung bir gün bahçede oturuyormuş. Bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken çalılıklardan birkaç yaprak kaynar suyun içerisine düşmüş. Yapraklar hoş koku verince imparator merak edip suyun tadına bakmış ve mucize içeceğimiz çay bulunmuş.  Tabi ki bu çay çeşitlenip yayılarak dünyada en çok içilen içecek haline gelmiş.
           Türkiye de çay denilince hepimizin aklına Karadeniz (Rize çevresi ve Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordunun kıyı şeridinde) gelir. Ülkemizde bilindiği üzere siyah ve yeşil çay tüketimi diğer çaylara nazaran daha fazla. Yeşil çay siyah çay ile aynı bitkiden (camellia sinensis) üretilir.  Peki bu çayları farklı kılan nedir? Bitkinin yaprakları yavaş yavaş kurutulup oksijene maruz kalınca siyah çay oluşur ancak yaprakları toplanır toplanmaz hızlı kurutma işlemi görmesiyle ise yeşil çay oluşur. Bu farklılıklardan dolayı yeşil çay siyah çaya göre daha fazla anti-oksidan barındırır. Tat ve renkleri farklıdır. Siyah çay tazeliğini yıllarca koruyabilirken yeşil çay 1 yıl kadar taze kalabilir.
           Yeşil çayın faydaları saymakla bitmez ancak ben sizin için en mühimlerini sıralamaya çalışacağım. 
Ø Yeşil çay içindeki EGCG (Epigallokateşin Gallat) madde sayesinde kanser hücrelerinin gelişmesini önlüyor. Düzenli içilmesi halinde prostat kanseri riskini üçte iki azaltıyor. Ayrıca bu madde sigara kullanımının toksik etkisini de azaltıyor.

Ø İçerisindeki kafein sayesinde yorgunluk ve uyku halini azaltıyor. İyi bir idrar söktürücü olmasını da sağlıyor. Böylece zayıflamada büyük rol oynuyor.

Ø Yeşil çayın içerisinde flavonoidler bulunur. Bu flavonoidler bitkiye parlak sarı, turuncu ve kırmızı renklerini veren ve içerisinde 6000 den fazla farklı maddelerden meydana gelen pigmentlerdir. Bu pigmentler kan damarlarının güçlenmesinde yardımcı olur.

Ø Yeşil çay içerisindeki polisakkaridler sayesinde kan şekerini düşürür.

Ø İçerisinde bol miktarda E vitamini barındırır. Yaşlanmayı geciktirir.

Ø C vitamini sayesinde stresi azaltır, gribi önler.

Ø Böbrekler tarafından salgılanan hipertansiyonun başlıca nedenlerinden olan angiotension converting enzyme (ACE) etkilerini hafifletir.

Ø Açlık hissini bastırır.

Ø Kemik yapımını uyarır ve yıkımını önler.

Ø Besin zehirlenmesinde yan etkileri ortadan kaldırır.

Ø Astımı olan bireylerin kaslarını gevşeterek daha rahat nefes almalarını sağlar.

Kanser ve Yeşil çay


      
           Purdue Üniversitesi’nde Tıp kimyası ve moleküler farmakoloji dalında profesör olan Dorothy Morre ve James Morre çifti Amerika da bir araştırmacıyla yapılan söyleşide yeşil çayın kanseri önlediğini duymuş ve detaylı araştırma yapmaya karar vermişler.  Yaptıkları araştırmada kanser hücrelerin yüzeyindeki bir enzimle yeşil çaydaki bileşiklerin etkileşmesinden kaynaklandığını belirtmişlerdir. Hücrelerde birçok görevi yerinde getirilmesinde yardımcı olan NOX enzimi normal hücrelerin ve kanser hücrelerin çoğalması için gereklidir. Normal hücreler sadece bölünecekleri zaman NOX enzimi aktivitesini göstermesine rağmen kanser hücreleri NOX enzim aktivitesini her zaman gösterme özelliğine sahiptir. Bu enzimin fazla aktif şekli TNOX (tümörlü enzim) kanser hücrelerinin çoğalmasını sağlar. Bu araştırmacılar NOX enzimi ile yaptıkları deneyde Epigallokateşin gallat (EGCG)’ın kanserli hücrelerdeki TNOX aktivitesini yavaşlattığını,  normal hücrelerde NOX aktivitesini yavaşlatmadığını tespit etmişlerdir. Yine epidemiyolojistlere göre günde 4 fincandan fazla yeşil çay içenlerin kansere yakalanma riskinin daha az olacağını belirtmiştir.
    

           Başka bazı araştırmalara göre yeşil çayı günde en fazla 2-3 bardak tüketmek gerekiyor. Her besinde olduğu gibi yeşil çayın fazla tüketiminde de bazı sorunsallarla (vücutta tahribatlar) karşılaşabiliriz. Normalden fazla tüketilen yeşil çay en başta böbrekleri olumsuz etkiliyor. İçerisinde yüksek miktarda kafein bulunduğu için uykusuzluk düzenini bozabiliyor. (Hamile bayanlar çok içtiğinde bebeklerinde de uyku sorunu görülebilir.) Bunun yanı sıra fazla tüketimi sinirlilik, uykusuzluk, kalp çarpıntısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ishal ve iştah kaybı gibi ciddi yan etkilere sebep olabilir. Kalp sorunu, yüksek tansiyon, böbrek sorunları, karaciğer sorunları, mide ülseri, anksiyete (psikolojik sorun) , anemi, kansızlık, diyabet, glokom ve osteoporoz gibi hastalıkları bulunanlar doktora danışmadan yeşil çay tüketmemelidir. Yeşil çayın bazı ilaçlarla da etkileşime girmesi de cabası.. Eğer şu ilaçlardan birini kullanıyorsanız size önerim yine bir doktor tavsiyesi.. Adenozin, Antibiyotikler, Doğum kontrol hapları, Simetidin, Klozapin, Dipiridamol, Disulfiram, Östrojen takviyeleri, Antidepresan ilaçlar, Lityum, İnceltici ve pıhtılaşma için kullanılan ilaçlar, Tansiyon ilaçları, Şeker hastalığı ilaçları, Nikotin bandı, Pentobarbital, Riluzole (Rilutek), Warfarin (Coumadin), Verapamil..


           Ayrıca yeşil çayın faydalarından daha iyi yararlanabilmek için de yeşil çayı demlemenin bazı incelikleri vardır. İlk olarak yeşil çayı porselen demlikte demlemek daha sağlıklı olacaktır. Çünkü porselen demlik yeşil çayın salınımını hızlandırmaktadır. Yeşil çay ile birlikte biraz limon eklememiz ise bu madde geçişini hızlandırıyor. Porselen demlikte su kaynatılır ancak kaynatıldıktan sonra 2-3 dakika dinlendirilir ki çay yanmasın. Daha sonra yeşil çayı koyulur yaklaşık 2-5 dakika bekletilir. Uzmanlara göre çayın demlenme süresi arttıkça antioksidan (kateşin) ve uyarıcı etkisi azalıyormuş. Yine bir araştırmaya göre yeşil çaydaki kateşinin büyük kısmının ilk 5 dakikada suya geçtiği belirtiliyor. Bu yüzden demledikten sonra 5 dakika beklemek kafi gelecektir.


      Tüm bunları dikkate alıp bilinçli bir yeşil çay tüketicileri olmanız ümidiyle..

                                                                                     Kübra EMEKTAR
Arıların mucizeleri için tıklayın

1 yorum:

  1. Yarın gidip yeşil çay almalı, bir güzel de tüketmeli bu yazıdan sonra (:

    YanıtlaSil